Anonim Şirketlerde genel kurulun yılda bir kere ve her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içinde yapılması zorunludur. Anonim şirketlerde yönetim kurulu, ortakları genel kurul yapmaya davet eder. Diğer yandan, şirketin tasfiye halinde olması durumunda, tasfiye memurları da görevleri ile ilgili konular için genel kurulu toplantıya çağırabilir.
TTK 410. maddesi, şirket işleyişinin sağlanması ve şirketin organsız kalmasının engellenmesi amacıyla tek bir pay sahibine de mahkemenin izniyle toplantıya çağrı imkanı sağlamıştır. Bunun için; Yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamaması ve toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması şarttır. İşte bu şartlar oluşmuşsa, tek bir pay sahibinin genel kurulu toplantıya çağırması için mahkemeye başvurma hakkı bulunmaktadır. Bu hükmün amacı şirket işleyişinin devamını sağlamaktır.
Diğer yandan TTK 411. Madde de ise azlık hakları düzenlenmiştir. Maddeye göre; “Sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler”
Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya bu talebe yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir.
Asliye Ticaret mahkemesinde açılacak bu dava şirkete karşı yöneltilir. Dava dilekçesinde talep edilen gündemin belirtilmesi gerekir. Mahkeme de zaten bu taleple bağlıdır ve ancak talep doğrultusunda genel kurul yapılmasına karar verebilir.
Mahkemece davalı şirkete tebligat çıkarılır ve diğer yandan şirkete ait ticaret sicil kayıtları, daha önceki genel kurul tutanakları vesair belgeler ilgili yerlerden istenir. Mahkeme toplantı talebini onaylarsa, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir. Mahkemenin verdiği karar kesindir, üst derece mahkemesine taşınamaz. Diğer yandan, bu davalarda harç ve vekalet ücreti de maktudur.