GİRİŞ
Merhabalar arkadaşlar. Bugün boşanma davalarında tedbir nafakasını anlatıcam. Tedbir nafakası aslında ikiye ayrılmakta. Bunlardan birinci; birlikte yaşamaya ara verilmesi sebebiyle boşanma davasından bağımsız olarak istenen bağımsız tedbir nafakasıdır.
Diğeri ise, ki biz bugün bunun üzerinde durucaz. Açılan boşanma davasında davanın devamı süresince geçici önlem olarak talep edilen geçici tedbir nafakasıdır. Peki bu nafakaya hangi şartlarda hükmedilir? Miktarı neye göre belirlenir? Ne kadar süre boyunca geçerlidir? Tüm bu sorular ve fazlasına videomuzda cevap bulacaksınız.
TANIMLAMA
Daha önceki videolarımızda eş için verilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk için verilen iştirak nafakasını anlatmıştık. Bunların her ikisine de mahkemece yapılacak yargılama neticesinde boşanma kararı ile beraber hükmedilir.
Geçici tedbir nafakası ise boşanma davası açıldıktan sonra ama henüz boşanmaya karar verilmeden önceki dönemde; mali gücü zayıf olan ve yardıma ihtiyaç eş ve çocuklar için hükmedilen geçici nitelikteki nafakadır. Burada amaç uzun sürebilecek yargılama sürecinde maddi açıdan zor duruma düşebilecek eş ve çocukların bu aşamada maddi açıdan korunmasıdır.
TEDBİR NAFAKASI NASIL BELİRLENİR?
Öncelikle belirtelim ki; Tedbir nafakasının şartları biraz daha farklıdır. Örnek veriyorum, boşanma davası sonucunda yoksulluk nafakası alabilmek için kusurunuzun karşı taraftan daha az olması gerekirken, bu şart tedbir nafakası için geçerli değildir. Mahkemece tedbir nafakasına ilişkin değerlendirme yapılırken kusur dikkate alınmaz. Başka bir anlatımla bir tarafın kusurlu olması onun lehine tedbir nafakasına hükmedilmesine engel değildir.
Miktar belirlemesi yaparken de, Yargıtay kararlarına göre, hükmedilecek tedbir nafakasının, “ihtiyaç sahibi eşin ve çocukların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun bir miktarda olması” gerektiğini belirtmiştir.
Dolayısıyla eşlerin maddi durumları sosyal yaşantıları dikkate alınmalıdır. Keza çocuklar için verilecek tedbir nafakasında da, çocuğun ihtiyaçları göz ardı edilmemelidir. Ama burada, yoksulluk nafakası veya iştirak nafakasında olduğu kadar detaylı bir araştırma yapılmaz. yapılamaz da, çünkü henüz ilk celse de derhal tedbir nafakasına hükmedilir. Dolaysıyla mahkeme eldeki mevcut delilleri dikkate alarak karar verir. Fakat, yargılamanın devamı aşamasında toplanacak delillere göre bu nafaka miktarını artırmak veya eksiltmek mümkün olacaktır. Üstelik, tarafların bu yönde itirazları olması dahi hakim kendiliğinden bu konuda yeniden değerlendirme yapabilir.
Yoksulluk nafakasını anlatırken belirtmiştik; kadının çalışıyor olması veya çalışmasa dahi yan gelirlerinin olması durumunda yargılama neticesinde nafakaya hükmedilmeme durumunun söz konusu olduğunu söylemiştik. Fakat, tedbir nafakasında Kadının zengin olması, kocasının yardımına hiç ihtiyacı bulunmaması halinde bile, o kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilebilecektir
TEDBİR NAFAKASI TALEBE BAĞLI DEĞİLDİR.
Şartları oluşmuşsa tarafların bu yönde bir talebi olmasa da hâkim tarafından uygun tedbir nafakasını re‟sen takdir edebilir. Hâkim ara kararında tedbir nafakasına karar verdiğinde; artık boşanma davasının kesinleşmesi beklenmeksizin karar verilen tedbir nafakasının tahsili için icra müdürlüğüne başvurularak tahsil edilebilir.
TEDBİR NAFKASININ SÜRESİ
Mahkeme, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına dair araştırma sonuçlarının dosyaya gelişini takiben yapacağı değerlendirme sonrası hemen tedbir nafakasına hükmetmelidir. Uygulamada ilk celsede tedbir nafakası hakkında karar verilir ve kural olarak bu nafakaya dava tarihinden itibaren hükmedilir. Yani arada geçen aylara ilişkin olarak da tedbir nafakası hakkı doğar. Bazen mahkemeler, hükmettiği tedbir nafakasının dava tarihinden değil de, tedbir nafakasına hükmettiği tarihten ki bu da genelde ilk duruşma günü oluyor, bu itibaren alınması yönünde karar verirler. Kanımca bu haksız bir uygulama olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hükmedilmesi daha doğrudur.