GİRİŞ
Merhaba arkadaşlar Kanunumuzda dört ayrı nafakadan bahsedilmektedir. Nedir bunlar: Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, tedbir nafakası ve yardım nafakasıdır. Biz bugün bunlardan yoksulluk nafakasını konuşucaz.
Yoksulluk Nafakası: Evliliğin boşanma kararı ile bitmesi nedeniyle maddi açıdan zor duruma düşecek eşe, diğer tarafça ödenecek olan yardımdır.
Peki yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gereken şartlar nelerdir? Acaba erkek de kadından nafaka isteyebilir mi? Nafaka miktarı neye göre belirlenir? Sonradan artırılması veya azaltılması mümkün müdür? Bu ve daha fazla sorunun cevabını videomuzda bulacaksınız.
Önce yoksulluk nafakasının şartları nelerdir bunun üzerine konuşalım.
BİRİNCİ ŞART: BOŞANMAYA NEDEN OLAN OLAYLARDA NAFAKA TALEBİNDE BULUNAN TARAF, DİĞER TARAFTAN DAHA AĞIR KUSURLU OLMAMALIDIR.
Boşanma davasında mahkeme tarafların boşanmaya sebep olan olaylar bakımından kusur durumunu detaylı şekilde inceler. Bu kusur durumu incelemesi çok önemlidir. Zira, daha ağır kusurlu olan taraf, diğer taraftan nafaka talep edemez.
Örnek veriyorum. Kocasını aldatan bir kadına karşı, kocanın şiddet uyguladığını düşünelim. Bunun akabinde açılan boşanma davasında, kadın daha ağır kusurlu kabul edileceğinden nafaka talep edemeyecektir. Örnekten de anlaşıldığı gibi, nafaka talep etmek için kusursuz olmak şart değildir. Kusurunuz olabilir, önemli olan diğer tarafın kusurunun daha ağır olmasıdır.
İKİNCİ ŞARTIMIZ, YOKSULLUK NAFAKASI İSTEYEN TARAF, BOŞANMA SEBEBİ İLE YOKSULLUĞA DÜŞECEK OLMALIDIR.
Fakat burada kastedilen, kendisine nafaka verilecek kişinin evli olduğu süredeki yaşantısını aynen devam ettirmesi değildir. Amaç sadece onun zorunlu gereksinimlerinin karşılanmasıdır. Konunun daha iyi anlaşılması açısından bana gelen soruları cevaplayarak ve örnekler vererek ilerlicem.
Mesela çok gelen bir sorudan başlayalım. Her iki taraf da çalışıyor bu durumda nafakaya hükmedilir mi diye soranlar var. Her iki tarafın çalışması durumunda nafakaya hükmedilmeyebilir ama burada kazançlarına bakmak lazım. Eğer kazançlar bir birine yakınsa nafakaya hükmedilmeyecektir. Ama kazançlar arasında ciddi bir fark varsa, ve boşanma sonucu taraflardan biri yoksulluğa düşecekse bu durumda ona nafaka bağlanabilir.
Hazır çalışmadan konu açılmışken çok karşılaştığımız bir durumu da anlatmak istiyorum. Normal şartlarda çalışırken, davadan önce veya dava aşamasında bilinçli olarak sırf nafaka alabilmek için iş akdini fesheden tarafa da yoksulluk nafakası verilmemelidir. Ama kendi isteği dışında bir çıkarılma söz konusu ise tabiki nafaka talep edebilecektir.
Yine mesleği ve yeteneği olan taraf buna rağmen isteyerek çalışmıyorsa bu kişiye de yoksulluk nafakası verilmemelidir. Örnek veriyorum. Avukat olmasına rağmen, sadece kendi tercihi ile çalışmayan taraf yoksul sayılamaz ve bu durumda nafaka da talep edemez.
Şimdi Örneği biraz değiştirelim. Kadın çalışmıyor ama yeteri miktarda kira geliri var, bu durumda da kendisi için nafaka talep edebilir mi, hayır edemez. Çünkü burada geliri vardır ve yoksulluğa düşmemektedir. Buna benzer nitelikte yine çok fazla gelen bir soruyu da değinmek ve cevaplamak istiyorum. Kadının herhangi bir geliri bulunmuyor ama ailesinin durumu iyi. Bu durumda acaba nafaka alabilir mi? Artık bu durumda evet alabilir, ailesinin durumunun iyi olması bu durumu değiştirmez. Kendisinin bir geliri yoksa, ailesi zengin olsa dahi nafaka talebinde bulunabilir.
Yine çok sorulan başka bir soruya cevap verelim. Erkek nafaka talep edebilir mi? Evet edebilir. Sonuç olarak kanun kadın- erkek ayrımı yapmamaktadır. Kanun yoksulluk nafakası için iki şart getirmiştir. Bunlardan biri boşanma sonrasında yoksulluğa düşülmesi ve nafaka talebinde bulunan eşin daha ağır kusurlu olmamasıdır. Buna göre boşanma davası sonucunda yoksulluğa düşecek ağır kusurlu olmayan erkeğe ekonomik durumu yeterli olan karısı hakkaniyete uygun bir miktarda nafaka vermek zorunda kalacaktır.
ŞİMDİ GELDİK NAFAKA MİKTARININ BELİRLENMESİNE, NAFAKA MİKTARI NEYE GÖRE BELİRLENİR.
Buradaki en önemli ölçüt, nafaka alacak tarafın asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanmasıdır. Yoksa amaç nafaka alacaklısını zenginleştirmek değildir. Fakat, verilecek nafaka miktarının tarafların sosyal yaşantıları ile de uyumlu olması gerekmektedir. Dolayısıyla tarafların maddi durumları üzerinde yapılacak detaylı bir inceleme neticesinde nafaka miktarı belirlenecektir.
PEKİ MAHKEMECE NAFAKAYA HÜKMEDİLDİ, BU NAFAKA NE KADAR SÜRE BOYUNCA ÖDENECEK ONDAN BAHSEDELİM.
Mevcut yasal düzenlemede yoksulluk nafakasına süresiz olarak hükmedilir. Ancak, nafaka alacaklısının evlenmesi veya taraflardan birinin ölümü durumunda kendiliğinden kalkmaktadır.
Bununla beraber mevcut yasal düzenlemeye göre; yoksulluğun ortadan kalkması, nafaka alacaklısının evlenme olmadan fiilen evliymiş gibi başka birisi ile birlikte yaşama ve haysiyetsiz hayat sürme vb durumlardan, nafaka ödeyen tarafın başvurusu üzerine mahkeme kararı ile de kaldırılabilmektedir.
Buna rağmen bu düzenlemelerin de çok yeterli olmadığı ve bazen mağduriyetlere yol açtığı görülmekte. Zira, Boşanan insanlar ömür boyu nafaka ödemek istememekte ve nafaka da bazen, nafaka alacaklısı tarafından adeta bir gelir kapısı gibi gözükmektedir. Bu nedenlerle, Meclis komisyonunda nafaka ödemesi sisteminin daha adil bir hale getirilmesi yönünde çalışma yapılmaktadır. Henüz net bir şey olmamakla beraber, nafaka ödeme süresine bir limit getirilmesi ve nafakanın evlilik süresine göre bağlanması fikirleri ortaya atılmaktadır.
YOKSULLUK NAFAKASI SONRADAN ARTIRILABİLİR VEYA AZALTILABİLİR Mİ, KISACA BUNDAN DA BAHSEDELİM.
Kanuna göre tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği durumlarda nafakanın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir.
Örneğin nafaka ödeyen tarafın aylık kazancının düşük olduğu dönemde boşanma ile beraber az miktarda bir nafaka ödemesine hükmedildi, fakat sonrasında bu kişinin aylık kazancı çok arttı. Bu durumda diğer taraf, mahkemeye başvurarak nafakanın artırılmasını talep edebilir. Bunun tam tersi de geçerlidir.
MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT OLSA DA YİNE DE NAFAKAYA HÜKMEDİLEBİLİR Mİ
Daha önce başka bir videomda boşanma davası ile beraber maddi ve manevi tazminat açılabileceğinden bahsetmiştim. Burada belirtelim. Boşanma davasında lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilen eş için ayrıca yoksulluk nafakasına da hükmedilebilir. Yargıtay her iki kurumun hukuki nitelemesinin farklı olduğunu, hükmedilen tazminat miktarına bakılmaksızın şartları varsa yoksulluk nafakasına da hükmedilmesi gerektiğini kabul etmektedir.
SON OLARAK BOŞANMA DAVASINDAN SONRA DA NAFAKA TALEP EDİLEBİLECEĞİNDEN BAHSEDELİM.
Yoksulluk nafakası, boşanma davası ile birlikte istenebileceği gibi boşanma davası kesinleştikten sonra da istenebilir. Ancak, boşanma davasının kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası talep edebilmek için; boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde yoksulluk nafakası davasının açılması gerekir.