Geçen hafta TBMM’ye sevk edilen, vergi kanunları ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılması hakkındaki Torba yasada, internet yayınların RTÜK denetimine alınmasına ilişkin düzenleme yer alıyor.
Torba tasarının tartışmalara yol açan söz konusu 73. maddesi ile yurtdışından veya yurtiçinden, Türkçe veya başka bir dilde, internet ortamında düzenli yapılan tüm sesli ve görüntülü yayınların RTÜK’ün denetim kurallarına tabi tutulması hedefleniyor.
Bu madde, toplumun bazı kesimlerince internet üzerinden sesini duyurmak isteyen toplumsal muhalefete karşı sansür paketi olarak yorumlanıyor.
Yasanın kabul edilmesi durumunda Netflix, YouTube, Spotify ve BluTV gibi internet üzerinden yayın yapan platformların kontrolünün RTÜK’e geçeceği; RTÜK’ten lisans alınamaması ya da yayınların RTÜK tarafından uygunsuz bulunması halinde dijital servislere erişimin engelleneceğini görüyoruz.
Torba yasadaki taslak madde aşağıdaki şekildedir:
MADDE 73- 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanuna 29 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 29/A maddesi eklenmiştir.
”Yayın hizmetlerinin internet ortamından sunumu
MADDİ/ 29/A- (1) Üst Kuruldan geçici yayın hakkı ve/veya yayın lisansı alan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar, bu hak ve lisansları ile yayınlarını bu Kanun ve 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun hükümlerine uygun olarak internet üzerinden de sunabilirler. Radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerini sadece internet üzerinden sunmak isteyen medya hizmet sağlayıcılar Üst Kuruldan yayın lisansı, bu yayınları internet ortamından iletmek isteyen platform işletmecileri de Üst Kuruldan yayın iletim yetkisi almak zorundadır.
(2) Üst Kuruldan alınan geçici yayın hakkı ve/veya yayın lisansı bulunmayan ya da bu hak ve/veya lisansı iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin yayın hizmetlerinin internet ortamından iletildiğinin Üst Kurulca tespiti halinde Üst Kurulun talebi üzerine sulh ceza hakimi tarafından internet ortamındaki söz konusu yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesine karar verilebilir. Bu karar, 5651 sayılı Kanun uyarınca gereği yapılmak üzere Erişim Sağlayıcılar Birliğine gönderilir. Sulh ceza hakimi, Üst Kurulun talebini en geç yirmi dört saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Bu karara karşı 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir.
(3) İçerik veya yer sağlayıcısının yurtdışında bulunmasına rağmen, Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu Üst Kurulun görev alanına ilişkin uluslararası andlaşmalar ve bu Kanun hükümlerine aykırı yayın yaptığı Üst Kurulca tespit edilen bir başka ülkenin yargı yetkisi altındaki medya hizmet sağlayıcılarının veya platform işletmecilerinin yayın hizmetlerinin internet ortamından iletimi ile internet ortamından Türkçe olarak Türkiye’ye yönelik yayın yapan veya yayın dili Türkçe olmamakla birlikte Türkiye’ye yönelik ticari iletişim yayınlarına yer veren yayın kuruluşlarının yayın hizmetleri hakkında da ikinci fıkra hükümleri uygulanır. Bu kuruluşların internet ortamındaki yayınlarına devam edebilmeleri için Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yargı yetkisi altındaki diğer kuruluşlar gibi Üst Kuruldan geçici yayın hakkı ve/veya yayın lisansı, bu kapsamdaki platform işletmecilerinin de yayın iletim yetki belgesi alması zorunludur.
(4) İnternet ortamından radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerinin sunumuna, bu hizmetlerin iletimine, internet ortamından medya hizmet sağlayıcılara geçici yayın hakkı ve/veya yayın lisansı, platform işletmecilerine de yayın iletim yetki belgesi verilmesine, söz konusu yayınların denetlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve usuller, Üst Kurul ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde müştereken çıkartılacak yönetmelikle düzenlenir.”
Av. Bilal Küçükşengün